7 Ekim 2021 Perşembe

Walkman

Eh, albümlerden filan bahsediyoruz da dönemin en önemli teknolojik aletlerinden biri olan Walkman'den bahsetmeyi atlamışız. Walkman olmasaydı hayattan kopma, dünyadan uzaklaşma, hayallere dalma gibi pek çok iç gıcıklayıcı durumdan uzak kalacaktık o zamanlar. Neyse ki çok geç olsa da 80'li yıllarda walkman'ler bizde de piyasaya çıktı. Değişik renk ve tipte ama çok ucuz malzemeden yapılmış, yüksek ihtimalle de Çin işi bu teknolojik aletler 80'lerin ruhuna ayrı bir hava katmıştı.

Walkman

Harçlıkları biriktir, öğlenleri fabrikanın çıkışında simit sat, peder beye dükkanda yardım et gibi bir yapılacaklar listesinin yaklaşık 1 aylık eziyetinden sonra gerekli olan para toplanmış ve walkman almaya gidilmişti. Ama şans bu ya, gelen walkmanlerin hepsi de satılmıştı. 1 haftalık bekleme süresinin ardından gelen walkman modelleri de kırmızı renkteydi. 

Sonuçta, yazın başlarında bir walkman sahibi olmuştum. Eve gittiğimde büyük bir problem beni bekliyordu. İlk önce hangi kaset dinlenilecek?! Seçenekler arasında Wasp - Headless Children, Europe - The Final Countdown ve Top Gun film müziği sona kalmıştı. O mu bu mu derken The Final Countdown'da karar kılıp dinlemiştim.

Evde dinlemekte sorun yoktu. Ama sokakta durum ne olacaktı, en ufak bir fikre de sahip değildim. Birkaç gün sokağa walkman ile çıkmadığımı hatırlıyorum. İnsanlar ne der, çok salakça bir şey mi bu gibi düşünceler dolanıyordu kafamda. Hepsinin ardından, cesaretimi toplayıp attım kendimi sokağa. 

Dünya bambaşka bir hal almıştı. Kulağımda müzik, sokaklarda insanların ve arabaların arasında uçarcasına yürüyorum. Ama nasıl motive olmuşum... Kulağımda Europe'un Rock the Night'ı, ayaklarım yerden kesilecekmişçesine yaylanarak "havalı, havalı" yürüyorum.

Hani filmlerde bir efekt vardır ya.. Kaset bir anda sarar da ses bozulur. Heh işte tam o efekti yaşadım bir an. Kulaklık çıktı, ses gitti. Yanımda da dayım bitiverdi. "1saattir bağırıyorum sana, duymuyor musun beni?" diyerekten, arkadan kafaya yapıştırmış elini. Öncelikle ben evden çıkalı 3 dakika olmuşken 1 saat bağıramayacağın gibi duysam zaten döner bakarım ama di mi?

Yok işte! 80'lerin en enfes zamanlarının böyle saçma bir şekilde kesilme özelliği de vardı. Film izleseniz elektrik gider, sinemaya gitseniz su basar, futbol oynamak isteseniz göktaşı düşerdi.

Sözün özü, Walkman'ler bir dönem çocuklarının ve gençlerinin hayatına büyük etki ve katkıda bulunmuştur. Şimdilerde aynı işi telefonlarımızla hallediyoruz ama walkman'lerin keyfi de bir başkaydı.

Hiç yorum yok: