Michael Jackson Konseri
Billie Jean gibi insanın hayatını, içini, dışını kıpır kıpır eden bir şarkıyla büyümüş olmanın verdiği şevk ama karşıt taraftan pejmürde rocker kafasının pek uyuşmamasıyla birlikte yapacak bir şey yoktu. Jackson geliyordu, o konsere gidilmeliydi. Lakin aylar süren hummalı çalışmaların ardından o lanet olası bilet alınamamış, büyük hayal kırıklığı yaşanmıştı. Pepsi'nin beleşe verdiği biletlere de şansımız yetmemiş, belki de 1 defa yaşanabilecek bir olay, görülebilecek bir Michael Jackson kaçırılmak üzereydi.
Bu ruh hali içinde babanın yanına gittiğini ve adamın sana çıkarıp 1 tane Micheal Jackson'ın Dangerous turnesinin İstanbul konseri biletini uzattığını düşün! Bir de bunu konsere 1,5 saat kalmışken yapsın. Uçarak gittiğimi sanıyorum, zira o İstanbul trafiğinde Michael Jackson sahneye çıkmadan hemen önce İnönü Stadyumu'na girmiş, yerimi almıştım.
Kabul edelim, bu durumda kim olursa olsun fena halde heyecanlanır. Ben de aynı durumu yaşıyordum. Lakin diğer yandan da etrafa sezdirmeme çabasındaydım, ne gereği varsa. Neyse, karmaşık ruh halleri ve gel gitler yaşarken müzik başladı ve adam sahneye çıktı. Işıklar, sesler, gürültü, çığlıklar, acayip bir atmosfer... Yerinde durmak, sakin kalmak pek mümkün değildi doğal olarak.
Popüler kültürün en önemli nesnelerinden biri olması, kapitalizmi ve gösterişi bir hayli ön planda olması vs vs hiç önemli değil. Adam sahnede efsaneydi. Moonwalk yapışı, şarkıları yorumlayışı, gözlükleri bile bambaşka geliyordu insanın gözüne. Sıklıkla söylediğim hatta çoğunlukla itiraf ettiğim bir şey var ki o da "onca gittiğim konser arasında en iyisi Michael Jackson konseriydi!"
NOT: Yazıda kullanılan görsel ve video Michael Jackson konserinin organizatörü Ahmet San'ın web sitesi ve YouTube kanalından tırtıklanmıştır. Affına sığınıyoruz :)