6 Mayıs 2022 Cuma

80'lerde Marvel Çizgi Romanları

Son 20 yıldır, özellikle de MCU (Marvel Cinematic Universe / Marvel Sinematik Evreni) ile birlikte bir hayli popülerleşen Marvel çizgi romanları eskiden ülkemizde bilinir ama bulunmaz durumdaydı. Spider-man'i saymazsak, ki o zamanlar bizde Örümcek Adam adıyla yayınlanırdı, bu konuda seçenekler oldukça azdı. Örümcek Adam'ın içerisindeki maceralarda görebilirsek bazı diğer Marvel karakterlerini de görürdük. Onlar da kısa öykülerden ibaret olurdu ve tadı damağımızda kalırdı. 

80'lerde Türkiye'de Marvel Çizgi Romanları

Ama o dönemlerde pek sık olduğu üzere yine aynı adam karşımıza çıktı ve hayatımıza bir hayli fazla renk kattı. Alfa Yayınları'nın kurucusu ve sahibi olan Ali Recan sayesinde birbiri ardına Fantastik Dörtlü, Kaptan Amerika, Silver Surfer, Hulk gibi süper kahramanları okuma fırsatına sahip olmuştuk. Thor'u da unutmayalım, o da dönemin bizim için yeni kahramanlarından biriydi ve adını nasıl telaffuz edeceğimiz konusunda pek çok farklı yoruma sahiptik Gerçi sonradan öğrendik ki çok da bir şey değilmiş, gördüğün gibi okuyormuşsun.

Bu yayınların birkaç yıl içerisinde ardı ardına yayınlanmasından sonra Ali Recan kurucusu ve sahibi olduğu Alfa Yayınları'ndan ayrılmış, Kesim Ajans'tan Nurcihan Kesim ve Aslı Karasuil'in sahibi olduğu Marvel Yayınları'na geçmişti. Yayın Müdürlüğü görevini yaptığı yayınevinde Yıldırım Örer de Teknik Yönetmen görevindeydi. İkili sayesinde G.I.Joe (Süper Joe adıyla yayınlanmıştı), Iron Man (Demir Adam adıyla), Hulk (Dev Hulk olarak), Silver Surfer okuma fırsatına sahip olmuştuk. Arada Marvel adında bir özel seri yayınlamışlardı ki bu seride She Hulk, The Avengers, Ms. Marvel ve Fantastik Dörtlü'den maceralar içeriyordu.

Bu arada süper kahramanları saydık burada ama saymadığımız başka Marvel etiketli kahramanların yayınlarına da ulaşabiliyorduk o dönemde. Conan ve Red Sonja'nın kendine ait serileri vardı. Başta Conan'ın içinde kısa öyküleri olan King Kull ise daha sonraları kendi adıyla bir yayına sahip olmuştu.

Renkli kapakla siyah beyaz olarak yayınlanan maceraların içinde kendimizi kaybederdik o zamanlar. Havalar da güzeldi, insanlar da. Kendimizi mutlu bir hayatın içerisinde bulmamız çok uzun sürmüyordu. Çizgi romanlar siyah beyaz olsa da bize kattıkları rengarenk şeylerdi.

Hiç yorum yok: