23 Ağustos 2021 Pazartesi

Chris Isaak - Wicked Game (1991)


80'li yıllar yeni bitmiş. Çocukluğun da sona erişiyle birlikte bambaşka ama ileride daha da boktan olacağı netleşen yeni bir hayat başlamış. Etrafta bir dolu kendini bilmez insanla birlikte dolaşıyorsun. Kafanda varoluşsaldan çok "nereye düştüm ben" kabilinden sorular. Tamamıyla can sıkıntısı yani. Yeni gelen hayatına alışmaya çalışırken bir yandan da büyümek ile uğraşıyorsun. Hoş, aklı başında hiçbir erkek asla büyümez, onu da kabul etmek lazım.

Neyse... bütün bunların arasında da kendini bulmaya çalışırken bunu bulmak diye bir şey olmadığını anlayıp kendini yaratmaya çalışıyorsun. Şimdi ben bunları burada bir iki cümle ile özetledim ama o temeli oluşturmak 3 ile 6 yıl arası sürüyor. Kelimelerle anlatıldığı gibi kolay değil yani. Epeyce sancılı, sıkıntılı, problemli bir dönem.

Chris Isaak - Wicked Game (1991)

Tam da o dönemde girilen, mahalle arasındaki müzik marketin ya da o zamanlar daha sık kullandığımız haliyle "kasetçi"nin rafında bulunan bir albüm. 50'li yıllardan kalma bi tip, garip şekilde önden arkaya doğru havalı hale sokularak yatırılmış saçlar ve kırmızı, parlak bir ceket. Albümün üstünde Chris Isaak - Wicked Game yazıyor. Acayip şekilde çekici geldi tabi. "İçi de kapağı gibiyse oldu bu iş" diye düşünüp, yanlış hatırlamıyorsam haftalığın yarısını vermiştim kasete.

Metallica, Manowar, Cinderella, Guns'n Roses, Scorpions, Wasp gibi anahtar kelimelerle giden müzik yaşantısından o dönemde çok sıkıldığımı hatırlıyorum. Bir üre sonra hepsi aynı gelmeye bile başlamıştı. O nedenle de Chris Isaak çok iyi gelmişti. 50 ve 60'lı yılların müziği, Elvis'ten Johnny Cash'ten, Jerry Lee Lewis'ten ve delta blues'dan etkilenen bir albüm kulaktaki bütün o acı veren sesleri bir anda silmişti.Albüm o kadar iyiydi ki "uğraşsalar böyle best of gibi bi albüm çıkaramazlar" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Hatırlıyorum çünkü yıllar sonra öğrendim ki albüm zaten Best Of'muş. :)

Chris Isaak'in Pop Rock, Americana, Roots Rock, Rockabilly, Rock & Roll etkileşimleri hissettiren ilk üç albümünden, uluslararası arenada boy gösterebilmesi için toplanmış efsane bir albüm olmuş. İlk üç albüm deyip onların adını geçirmemek de olmaz. Zira Silvertone, Chris Isaak ve Heart Shaped World de başlı başına çok iyi albümler. Tabi bu tarzı seviyorsanız. Parçalar hakkında tek tek yorum yapmak yerine aşağıya yapıştırmayı tercih ediyorum. Ayrıca bonus olarak da Helena Christensen ile çekilmiş Wicked Game video klibi de aşağıda.


Hiç yorum yok: