24 Şubat 2022 Perşembe

Müzik Yelpazesi ve Sezen Cumhur Önal

Şimdilerde pek hatırlayan olmasa da o zamanlar her hafta beklediğimiz bir programdı Müzik Yelpazesi. Zaten tek kanalımız vardı, onda da değişik müzikleri dinlemek için elimize geçen her fırsatı mutlaka değerlendirirdik. Sezen Cumhur Önal'ın sunduğu bu programda kısıtlı dünyamıza yeni bakış açıları gelirdi. Gerçi Sam Brown'ın Stop ve Nat King Cole'un Unforgettable'ından fena halde sıkılmıştık. Sanırım Sezen Cumhur Önal'ın en sevdiği parçalardı ve zırt pırt dinletirdi bize.

Müzik Yelpazesi


Hakkında çok fazla laf edilmekle birlikte, düzgün Türkçe kullanımı ve dilimize kazandırdığı enteresan tanımlamalarla hayatımızı renklendiren sunucunun seveni kadar sevmeyeni de vardır. Ben seven taraftayım. En azından ekrandaki tavrını seven taraftayım diyelim.

Kendisi, Afro-Amerikalı müzisyenlere "çikolata renkli sanatçı" hitabıyla bilinir en çok. Tabi biz o zamanlar aklı evvel veletler durumunda olduğumuz için "zenci" teriminin kötü bir anlama geldiğini bilmeden kullanırdık. Çikolata renkli sanatçı hitabı dilimize dolanınca, geyik yapıyor olsak da en azından ırkçılıktan uzak durmaya başlamıştık.

Bir de benim hasta olduğum bir tanımı daha vardı Sezen Cumhur'un; "Romantizm rüzgarları estiriyor..." Slow ve romantik parçalarda standart olarak bu cümleyle tanımlardı şarkıyı. Çocuk aklımla acayip de güzel gelmişti bu tanım ve fena halde benimsemiştim. Yıllar sonra Brad Pitt'in oynadığı İhtiras Rüzgarları (Legends Of The Fall) filmini izlerken bile aklıma geldiğini söylemeliyim. Ne alaka diye düşünenler filmi izledikten sonra bir daha düşünsünler!

Pop ve disko parçalarının sıklıkla çalındığı Müzik Yelpazesi, az dekorlu küçük bir sahnede çekiliyordu. Ben öyle hatırlıyorum en azından. Arkada bir duvar, duvarda programın logosu, önde elinde mikrofonla Sezen Cumhur Önal. Mikrofonla ilgili başka çözüm bulamadıklarından mıdır nedir bilemem ama o mikrofon hep elindeydi. Garipserdim ben de.

Dönemin, dönem öncesinin, dönemin daha daha öncesinin pek çok popüler parçasını dinlediğimiz, çoğunlukla bilmediğimiz ve sayesinde yeni öğrendiğimiz bu program ve Sezen Cumhur Önal bence hem büyük bir teşekkürü hem de alkışı fena halde hak ediyor. Özellikle de açık ve net bir şekilde, çok düzgün bir tavırla konuştuğu Türkçe sayesinde daha da fazla alkışlanması gerekiyor.

Unutmadan belirteyim... Türk Pop müziğine katkılarından dolayı Devlet Sanatçısı (saçma tabir bence) ünvanı almak yetmemiş 2005 yılında Fransa, 2006 yılında da İtalya tarafından Sanat Şövalyesi Madalyası (bak bu daha makul bi tabir) ile ödüllendirilmişti kendisi.

Hiç yorum yok: