19 Ekim 2021 Salı

Aroma

Hani geçmişinizden, hatta ta çocukluğunuzdan unutmadığınız, unutamadığınız şeyler vardır ya. Onlar bir türlü hafızadan silinmez. Yıllar sonra bile ilk günkü, o günkü gibi canlı bir şekilde aklınızda belirirler. Heh işte, Aroma da benim için öyle olan anılardan biri. Sade ve basit şişesi ile pek bir özelliksizmiş gibi görünse de işin aslı öyle değil.

Aroma

Hatırlıyorum da hemen her gün içtiğim bir içecek değildi Aroma'nın şeftalilisi. Evde olduğu zamanlarda hiç affetmez, dibini mutlaka görürdüm ama özellikle onu almak gibi bir istek hatırlamıyorum kendimde. Fakat Cumartesi sabahları gidilen sinemada o Aroma Şeftali mutlaka alınırdı, alınmalıydı. 

Boyutu dolayısıyla filmin daha başında biteceğini düşündüğünüz o küçük şişe, inatla filmin sonuna kadar dayanırdı. Tadından en ufak bir kırıntı dahi kaybetmeden. Filmin aksiyon durumuna bağlı olarak, heyecan uyandıran sahnelerde verilen tepkilere göre bir miktarı dökülse de o şişe mutlaka filmin jenerik yazıları çıktığında biter, sinemadan ayrılırken çöp kutusuna bırakılırdı.

Yoğun aroması (adından belli zaten) o kadar güzel geliyordu ki cumartesi sabahı seanslarında, günün kalan kısmının hiç bir önemi olmuyordu. Alınan o zevk, damakta kalan o lezzet, o yaşlardaki bir çocuğu etkilemeye yetecek kadar baş döndürücüydü.

Bazen futbol ya da basketbol maçlarından sonra da içtiğimi hatırlıyorum. Ama o durumdayken bütün istek susuzluğu gidermeye yönelik olduğu için ne tadı anlaşılırdı ne de herhangi bir keyif alırdın. Aroma Şeftali'nin yeri, her zaman için sinemaydı. Bazen, eğer o hafta yeteri kadar para biriktirilebilmişse Aroma Şeftali'ye Alaska Frigo eşlik ederdi. İkisinin lezzet uyumu asla olmadı. Ama çocukluğun o aydınlık günlerinde ikisi bir arada olduğunda, özellikle de perdede Bruce Lee filmi varsa muhteşem bir ikiliydiler.

Zamanla törpülenen ya da yok olan pek çok davranış gibi Aroma da alışkanlıklar listesinden uzaklaştı. Şimdilerde sadece yoğun şekilde hissedilen, güzel bir anı olarak kalıyor. Yine de anısı bile çok canlı ve çok yoğun aromalı. 80'li yılların garip havasını soluyan insanların bir kısmı dediklerimi çok iyi anlayacaklardır. Diğer kısmı ise karşıt taraf olarak kalacak ve Aroma yerine Tamek'in güzelliğinden bahsedecektir. Hangisi daha iyi ya da hangisi ötekini döver bilemem ama Aroma'nın hatıralarımda büyük ve özel bir yere sahip olduğu yadsınamaz.


Hiç yorum yok: