8 Ekim 2021 Cuma

Kara Şimşek / Knight Rider (1982)

Kara Şimşek / Knight Rider 1982
Kara Şimşek'i izleyip de 1982 model efsanevi Pontiac Firebird'ü bilmeyen, Michael Knight gibi olmak istemeyen bir tane erkek çocuk bulamazsınız 80'li yıllardan. Çocukluğun en güzel dönemlerinde, konuşan, kendi kendine hareket edebilen, yapay zekaya sahip, silah ve füzelerle donanmış muhteşem bir arabaya kim sahip olmak istemez ki?! Tabi çok uçuk ve saçma bir hayaldi hepimiz için. Ama o hayalin peşinen koşmayı da ihmal etmedik. Günümüzde otomobiller Kara Şimşek'e yaklaşmış olsa da onun verdiği zevki, hayallere dalıp gitme isteğini karşılayamıyor elbette.

Kara Şimşek / Knight Rider (1982)

80'lerin ikinci yarısı başlarken TRT'de yayınlanmaya başlayan Knight Rider ya da bizdeki adıyla Kara Şimşek, özel olarak üretilmiş, pek çok donanıma ve yapay zekaya sahip bir otomobil, onu kullanan yakışıklı ve karizmatik adam, hemen her erkeğin hayali olabilecek denli güzel bir araba tamircisi kadın ve evin biraz gıcık ama en sevilen amcası modundaki aracın sahibinin hikayesini anlatıyordu.

David Hasselhoff'un canlandırdığı Michael Knight dizinin her bölümünde yardıma ihtiyaç duyan insanlara K.I.T.T. (Knight Industries Two Thousand) ile birlikte yardıma koşuyordu. Geçmişi muğlak olan Michael'ın bu konudaki ne denli başarılı olduğu ortada tabi. Onca yılın ardından hala hatırlanıyorsa vardır bir hikmeti.

Tabi dizide kişisel olarak en ilgimi çeken şeyin K.I.T.T.'ten sonra Bonnie olduğunu belirtmeden geçmeyeyim. O dönem için inanılmaz bir güzelliğe sahip, anlayışlı, makul ve komik bir araba tamircisi. Aslında tam olarak tamirci değil, K.I.T.T.'in her şeyini en iyi bilen, her sorununa çözüm bulan bir mühendisti. Lakin hiçbir şey güzelliğinin önüne geçemiyordu. Onun olmadığı bazı bölümleri hiç sevmezdim bile. O kadar etkilenmiştim yani.

Yeni dönemde bir yeniden çevrim dizisi yapılmış olsa da o dizi neredeyse kimse tarafından beğenilmedi. Bunun için olanakların kısıtlı olduğu bir dönem daha doğru tabi ki. Zaten aklımız beş karış havada, 80'lerin saçma havasını soluyoruz, darbeler döneminden yeni çıkılmış, insanların kafası karışık... Eh, öyle olunca uçuk kaçık şeyler daha çok prim yapıyor.

Knight Rider da bu nedenle en sevdiklerimizden biriydi işte. Bizi normal olandan alıp bambaşka bir dünyaya götürüyordu. Aslında dünya aynıydı ama oyuncaklar farklıydı. Bu da insanın keyfini yerine getirmek için en önemli olan şeylerden biri işte.


Hiç yorum yok: