17 Ağustos 2022 Çarşamba

Shania Twain - Come On Over (1997)

10 yaşına dek müzikten bir haber olan bünyenin karışık kasetlerle terbiye edilerek; rafine zevkler edinmeye başladığı 2000’ li yıllara doğru, hem eklektik müziği hem de duru güzelliği (eheh) sayesinde tanıştığım bugüne dek 40 milyondan fazla satmış bir albüm, Come on Over. (Tek kadın sanatçı Guinness rekoru)

Ayrıca ilk defa bir müzik dükkanı girip satın aldığım albüm olması ile de bendeki yeri bir başka.

Ehh malum zamanlar, ergenliğin sınırındaki bendeniz, Mtv’de dönen çeşit çeşit kliplerine ve kulağımda yer eden kontralto vokallerine saplanıp (hemşehrisi Celine Dion’dan da bir tık iyi kullanır pestlerini), parça isimlerini tekrarlaya tekrarlaya (yes/no dan ibaret ingilizce ile anlamak ne mümkün) kısa süre sonra albümü satın almanın elzem olduğuna kanaat getirdim. (evet kanaatkar biriyim de) Fakat beynimde yer eden imajı ile hiç alakası olmayan, o güne kadar dinlediğim en güzel parçalarla (ilk defa albüm dinliyor) bezeli bir albüm ile karşılaşacağımı tahmin edemediğimden, büyük şaşırmıştım. Televizyon sesi ile dinlediğin parçaların, kulaklık ile tüm katmanlarını duyabilme hazzı, müziğe olan ilgilimi körükleyen itici güç oldu.

Eh triviasına da gelirsek işin, ikinci albümü The Woman in Me’i prodükte eden sonradan kocası olan Robert Lange (AC&DC’nin Highway to Hell, Back in black ve For Those About to Rock We Salute You albümlerinin de prodüktörü) ile üçüncü albümü olan medar-ı iftiharı Come On Over’ ı kaydeder. Önceki albümün 8 parçalık single listesini 12 parçayla (öehh) egale eden Twain, hemen her single için klip çekmiş. (o kadar albüm kolay satılmıyor tabi) Ha “bu kadar pr bana yapılsa ben de rererörö” der gibi olduğunuzun farkındayım, bu yüzden affınızı istiyorum. Bu albüm sonrası daha çok piyasaya oynasa da neticede hem sesi hem de besteleriyle (kocası ile beraber yaptıkları özellikle) şahane bir sese sahip ve country müziği dünyayı yaymış olması ile Queen of Country Pop yakıştırmasını sonuna kadar hak etmiştir.

Bu arada iş olsun diye albüm övmüş denmesin diye ekleyeyim, öyle ki baştan sona ince ayrıntılarla dolu parçaları (tek tek isimlerini saymak gereksiz) ve gıcır gıcır prodüksiyonu ile (Orjinal albüm 1997 çıkışlı tutunca 1999’da yeniden aranje edilerek international version adıyla tekrar sürüyorlar) bugün bile dinlediğinizde modern ana akım müziğinden pek farklı gelmiyor. İlk iki albümü ile daha sek country icra etmesi üzerine böyle incelikli pop - rock - country harmanını kotarmış olması alamet-i farikasıdır.

Bir elde sözlük bir elde albümün kitapçığı, walkmenin pilleri bitene kadar aylarca döndürüp durmuştum bu albümü ta ki bandı bozup parçaların belirli anlarında (onlar da ezberlenir ya bir süre sonra) yaşanan bozulmalar meydana çıkana dek.

ICG

Hiç yorum yok: