17 Ağustos 2016 Çarşamba

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Blogda yayınlanan 17 Ağustos başlıklı "bugün neler olmuş neler" yazısını okurken Hüseyin Rahmi'nin doğum günü olduğunu öğrendim. 80'lerde tanıştığım ve zevk alarak okuduğum bir yazar olmasından kaynaklı hakkında bir iki çift laf edeyim dedim. En başında belirtmek lazım ki Hüseyin Rahmi'den pek bir şey beklemeyin. Öyle Türk Edebiyatının en iyi, en edebi, en yaratıcı, en şaane yazarlarından biri değildir kendisi. Hatta hakkında üç beş bişey okursanız "romanları teknik açıdan kusurludur" cümlesini hepsinde de görürsünüz. Lakin adamın kusuru benim en sevdiğim yanı. Hüseyin Rahmi'nin metinlerinde, genelde de can alıcı yerlerde, olayın akışı bir anda kesilir ve gereksiz bilgiler gelmeye başlar. Bu bilgiler konuyla alakasızdır. Arada kendinden bahseder, başka konulara akar ama sonunda ana konuya geri döner. Siz de ne oldu ki lan şimdi böyle kafasıyla kalırsınız ortada. (Tam da Demir Kelebek Gereksiz İşler Kulübü kafası yani.) Bunun yanında sade bir dil kullanır (gene de sanırım 60'larda Mustafa Nihat Özön'ün kontrolünde bir kurul tarafından daha anlaşılır olması gerekçesiyle metinleri sadeleştirilmiştir). 

Gürpınar'ın Türk Edebiyat Tarihi'ne girmesini sağlayan en önemli atılımı sokağı, sokak hayatını tüm canlılığıyla, dili ve kültürüyle metinlere sokan ilk yazar olmasıdır. Özellikle yaşadığı yerin yani İstanbul'un günlük yaşantısını neredeyse tüm ayrıntılarıyla ve sade bir dil kullanarak betimlemiş ve bu başarısından dolayı da sevilen yazarlardan biri olmuştur.

Ben ilk kez, Atlas Kitabevi tarafından basılmış Şık romanıyla tanıştım Gürpınar ile. Yaş itibariyle oldukça eğlenceli ve çok zaman da komik gelmişti. Ama şimdi sorsan tek bir şey hatırlamıyorum metinden.

Okuyun işte yahu 3-5 Gürpınar kitabı.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ŞIK: https://yadi.sk/i/eZCj1DpuuH5zP
ŞIPSEVDİ: https://yadi.sk/i/Xi947Y6BuH63J
GULYABANİ: https://yadi.sk/i/vJ2LCfLluH64z
KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BİR EVLENME: https://yadi.sk/i/0nUvW-6MuH67E
MÜREBBİYE: https://yadi.sk/i/3eVEMvr5uH69k